Wednesday 3 August 2011

gündüz oldu hüzünlendim ben yineeee

 saçma sapan ruh hallerine büründüm yine durduk yere.. oysaki ağustos geldi, kışın sonuna doğru yaklaştık ( güney yarımkürede yaşamak böyle bişi işte ) ve havalar da yavaştan toparlamaya, güneş arada bir de olsa o gül yüzünü göstermeye başladı, öyle ki çamaşırları dışarda kurutabiliyorum artık ( ev hanımı olmak tuhaf bir durum herşeyin karşılığı ev işine denk geliyor artık lugatımda :/ )... ama benim içimde bir sonhabar, bir hüzün havası.. anlamsız.. gün itibariyle türkiye uçuşuma 22 gün kalmışken hemde.. bir yanım ertele şu tatili adam gibi iş aramaya bak hayatını düzene sok artık diyor, diğer yanım hele bi git gel bak herşey nasıl da yoluna girecek modunda... kişilik çatışması böyle bir şey değil diye tahmin ediyorum ama bu içimdeki sesler hayra alamet mi işte ondan da emin değilim.. ne heyecanla nasıl deli bi mutlulukla aldım uçak biletimi ve üzerinden 2 ay geçmeden doğru mu bu yaptığım moduna geçtim.. ufff yapacak bişeyim yok diye elimde olan tek şeye takıyorum sanırım.. bir an önce 25 ağustos gelmeli ve ben yola çıkmalıyım yoksa yapıcam bi delilik gibime geliyor... fenaaaaa..

3 comments:

  1. dövme, online ol bi yerlerde konuşasım var çok fena anlatacak pek bir şeyim yok ama dinleyeceklerim var.. bu arada uykusuz yaz çıkmış söyle ben gelene kadar satıştan kalkmasın, kalkacak gibiyse de sevabına alıver bana bi tane olar mııı ;)

    ReplyDelete
  2. ya şekerim perşembe dedin oldu kaç perşembe, bilmiyorum ki nasıl iş :) çok özledim seni burnumda tütüyosunnn :( uykusuz yaz kim tanımadım şimdi :) bakayım neymiş 10 tane alırım sana

    ReplyDelete