Wednesday 23 March 2011

yine bir veda...

buraya geldiğimizden beri yanlarına  büyük umutlarını ve yeteceğine inandıkları kadar parayı alıp, yepyeni bir hayata merhaba demek için evini, işini ve sevdiklerini bırakıp gelen bir çok türkle tanıştık... kimisi bizim gibi hala vize,oturum vs. peşinde koşturmakta kimisi ise kırılan ümitlerini bavuluna koyup  vatana geri dönmüş bulunmakta... kaç kişiyi havaalanından uğurladık ve daha kaç kişi dönüş tarihini bekliyor inanın bilmiyorum artık... evine,yurduna (yurduma) dönen her arkadaşla birlikte bir parçamı gönderdim galiba... 20 kilogramlık bagaj haklarına tartılması imkansız özlemlerimi ekledim... ve her vedadan sonra bizim olmayan bu ülkede biraz daha yalnız biraz daha öksüz kaldık eşimle birlikte... işin kötüsü bir avuç türkten hep iyi olanları yolcu ettik nedense... ne kadar utanmaz,ikiyüzlü varsa onlar bir yolunu bulup ( kanundışı yollar olduğunu söylememe gerek yok sanırım) başardılar vizelerini,oturum haklarını alıp buraya yerleşmeyi... nasıl bir dünyadır nasıl bir adalet sistemidir bu gerçekten kafam almıyor artık :(
bugün yeniden auckland havaalanının yolunu tutup bir arkadaşa daha "kendine iyi bak" diyeceğiz ve yolcu kapısından uğurlayacağız onu... yine ağlayacağım biliyorum... yine hayata, kadere ve paranın gücüne isyan edeceğim eşimin omuzlarında ve o gözyaşlarını içine akıtarak bir tanıdığı değil gerçek bir arkadaşı uğurlamanın mutsuzluğu ile beni teselli etmeye çalışacak... sıra bize gelene kadar bu hep böyle devam edecek sanırım... çünkü Türkiye ya da Yeni Zelanda farketmiyor, dünyanın neresinde olursanız olun etrafınızda işinizi hallettirebileceğiniz bir tanıdığınız ya da banka hesabınızda yüklü bir miktarınız yoksa işiniz gerçekten çok zor :(

sevgiyle...

No comments:

Post a Comment